İşte beklenen an geldi. H&M'in dünyaca ünlü modacılarla yaptığı işbirliği devam ediyor. Buna katılan en yeni halka, sıra dışı bir Fransız modaevi: Maison Martin Margiela... Modanın kurallarını sorgulamaktan bıkıp usanmayan, hacimleri farklı boyut ve üsluplarla ifade eden, klasik modadan uzakta, yaratıcı, dönüştürücü bir modacı MMM. Ve ne güzel ki onun ikonik parçalarının yeni edisyonlarından oluşan koleksiyon H&M aracılığıyla artık ulaşılabilir fiyatlarla gardıroplarımıza girmeye hazır. 15 Kasım'da tüm dünya ile aynı anda İstinyePark mağazasında saat 10.00'da satışa sunulacak olan koleksiyonda 104 parça var. Sadece kadınlar için değil erkekler için de sıradışı tasarımların olduğu koleksiyonda aksesuarlar gözalıcı. Eldiven cüzdan ve pleksi topuklu ayakkabı favorilerim.
9 Kasım 2012 Cuma
7 Kasım 2012 Çarşamba
PRADA TUTKUNU İKİ GÜZEL
Hollywood ünlüleri dünyanın dört bir yanında fanları tarafından sıkı takip altındalar. Yedikleri içtikleri bir yana ne giydikleri, nereye gittikleri, hangi makyaj malzemesini kullandıkları en ince ayrıntılarına kadar didikleniyor. Lafı çok uzatmayalım ve Hollywood'un ilgiyle izlenen iki ünlü ismine zoom yapalım. Lilly Allen ve Diane Kruger'ın çanta tutkuları aynı markada birleşiyor ama zevkleri de bariz bir şekilde ayrılıyor. Prada çanta onların ortak tutkusu. Söz konusu stil olunca da iki ünlünün keskin bir bıçak gibi ayrılan stilini çanta seçimlerinde de görmek mümkün. Klasik ama çarpıcı stiliyle takip edilen Diane Kruger, Prada'nın yanık portakal rengi 'doktor' çantasıyla görüntülenirken Lilly Allen, dinamik yapısını dinamik desenli siyah çantasıyla belirginleştirmiş. Sizce hangisi güzel?




6 Kasım 2012 Salı
HASSAS VE TEHLİKELİ BİR PARFÜM
Balenciaga Evinin yeni parfümü
Florabotanica, bu geleneği sürdüren genç, dinamik, modern ve romantik bir
parfüm. Tam anlamıyla duyusal bir deneyim yaşayacağınız çarpıcı parfümü
tasarımcı Nicolas Ghesquire şu sözlerle anlatıyor:
“Balenciaga’da gerçek bir ikilik var, klasisizm ve deney arasında. Bu
yeni parfüm için sadelik ve gizem arasındaki çelişkiyi keşfetmek istedim. Birkaç
yıl önce bu floral koleksiyonu tasarladım. Elbiseler çiçekler ile kaplıydı ama
bu çiçekler ne büyüleyiciydi ne de romantic. Tüm silueti biçimlendirmişlerdi.
Bu parfümde de çiçeklerin aynı fikri yansıtmasını istedim.”
İlk bakışta floral ve romantik karışım yakından bakınca güçlü ve
karanlık karakterini ortaya koyuyor. Hassas ve tehlikeli bir parfüm. Büyüleyici
ve kışkırtıcı bir koku. Koku kadar şişe tasarımı da baştan çıkarıcı ve farklı.
Bir şişeden daha fazlasını sunan Florabotanica, siyah ve beyaz çarpıcı
çizgileri Cristobal Balenciaga’nın imzasını ve Nicolas Ghesquiere’ın
tasarımlarında bulunan modern kesimlerin görüntüsünü yansıtıyor. Çiçeklerin
gizli esansını yakalamak isteyen laboratuvar testi tüpü gibi kalın çizgili
büyük şişe de floral parfüm ile birleşiyor. Bitkilerin ruhu ve deneyin zorluğu
arasında duyusal paradoks yaratıyor.
Bu muhteşem parfümün yüzü ise David Fincher’ın “Panic Room” ve Sean
Penn’in “Into the Wild” filmlerinde büyüleyen ve “Twilight” filminde büyük
başarı kazanan oyuncu Kristen Stewart. Tıpkı Florabotanica gibi hırçın, asi
feminen ve saf. Biraz romantik ve modern. Kısacası bu yeni kokuyu seveceksiniz.
3 Kasım 2012 Cumartesi
KLASİK MANTOYA YATIRIM YAPIN
Kışın vazgeçilmezi mantolar sezonun trendlerinden nasibini alıyor. Ancak klasik bir mantonun yerini hiçbir şey tutmuyor. Sabahlık tarzı kuşakla bağlananı, bele oturanı ve çoban tasarımlılarıyla kaban ve mantolarda klasikten şaşmayın ama farklılık için renkli olanlara gardırobunuzda yer açın. En sade ve sıradan bir kıyafeti anında tek dokunuşla değiştiren renkli mantolardan işte seçtiklerim. Biri mutlaka sizin için.


ATALAR BANANA REPUBLIC


BEYMEN BUSINESS BEYMEN CLUB


BEYMEN COLLECTION DEBENHAMS


DKNY F&F


MAX&CO. NETWORK


PERSPECTIVE SPORTMAX


ATALAR BANANA REPUBLIC

BEYMEN BUSINESS BEYMEN CLUB

BEYMEN COLLECTION DEBENHAMS


DKNY F&F


MAX&CO. NETWORK


PERSPECTIVE SPORTMAX
2 Kasım 2012 Cuma
NARS’TAN GÖKKUŞAĞI TADINDA MUTLULUK
Biri
sıra dışı bir sanatçı diğeri renklerin efendisi bir marka. İkisinin
işbirliğinden bizim payımıza düşense gökkuşağı renklerinde baştan çıkarıcı bir
koleksiyon. Andy Warhol ve Nars’ın birlikteliği çantalarımıza limitli sayıda
üretilen makyaj serisi olarak giriyor. Tablo niteliğindeki farlar fırça
sürmeye bile kıyamayacak kadar güzel, ambalajları kullandıktan sonra atılamayacak
kadar kıymetli. Kısacası gökkuşağı görmüş kadar mutlu olacaksınız.
Dilek tutun ve bir renk paletini seçin. İster oje, ister lipgloss, ister far... Yanına o müthiş makyaj çantalarından da eklemeyi unutmayın. Gökkuşağını gördük, dileği tuttuk, renkleri sürdük. Şimdi sıra o illüzyonun gerçekleşmesinde... İşte o
koleksiyondan bazı ürünler.
23 Mayıs 2012 Çarşamba
Bu yazın modası "Lady Petite"
Bugün Jival'in Les Ottomans'daki toplantısındaydım. Jival'in yeni koleksiyonu "Lady Petite" bütün kadınların favorisi olacak gibi görünüyor. Üstelik 500 çeşidi var. Yani birinden birinin gönlünüzü çelmemesi imkansız. Tek takabildiğiniz gibi birkaç hatta daha fazlasını da bir arada kullanabilirsiniz. 18 ayar altın, mineli ve pırlantalı çeşitleri olan bilekliklerin fiyatları 450 TL'den başlıyor. Bilek bölümü makremeli bu tür bileklikleri seviyorum. Birkaç tanesi bir arada olduğunda çok şık duruyor. Plajda ve tatil gecelerinde kullanmak için birebir. Bu koleksiyona göz atmalısınız.
Mor makreme bilekliğiyle yazın canlılığına ayak uydurabilir.
Pırlantalardan oluşan birçok kalp yine bir kalp oluşturuyor.
Benim favorim bu model oldu. Üzerindeki motifler çok hoş.
21 Mayıs 2012 Pazartesi
MAKYAJ MÖNÜNÜ NASIL ALIRSIN?
İşte bir İstanbul Shopping Fest (ISF) zamanı daha geliyor.
9-29 Haziran tarihleri arasında alışveriş yapmaya hazır olun. Markalar festival
için çoktan hazırlar bile… Hem de çok cazip indirimler, avantajlar sizleri
bekliyor. Örneğin renkli makyaj ürünleriyle gönlümüzü fetheden Sephora, ISF’ye özel
“Makyaj Mönüleri’nde % 40 indirim” sürpriziyle sunuyor. Makyaj
mönüsünde; maskara, göz kalemi, far ya da göz kalemi, allık, ruj seçeneklerinin
pudra, göz altı kapatıcısı, göz kalemi gibi ürünler de yer alıyor. Kendi favori
ürününü kendi renginde seçerek mönünü oluşturup avantajlı fiyatlarla sahip
olabilirsin.
SÜRPRİZ HEDİYELER
9 Haziranda İstiklal Caddesi’ndeki Demirören mağazasındaki
partiyi sakın kaçırmayın.
Çünkü birbirinden özel ve sürpriz hediyeler sizi bekliyor
olacak.
Sadece Sephora’larda satılan Benefit, Make up For Ever,
Nars, Strivectin, Too Faced, Rexaline, Erborian gibi markaların yanı sıra
dünyaca ünlü lüks kozmetik markalarından Lancome, YSL, Dior, Chanel, Estee
Lauder, Givenchy, Guerlain, La Praire, Sisley, Shiseido, Clarins ve
Clinique’ten sürpriz hediyelerin yanı sıra profesyonel makyaj ekibi tarafından
ücretsiz makyaj uygulaması var. Cilt bakım uzmanları tarafından da ücretsiz
cilt bakım uygulaması yaptırabilirsiniz. Eğer Benefit’ten herhangi bir ürün alışverişi yaparsanız
sakın unutmayın ve Benefit Kaş Servisi barından kaşlarınızı şekillendirmeye,
boyatmaya, kirpik taktırmaya % 20 indirimli sahip olun.
Erdem ve kadınları…
Erdem ve kadınları…
Anna Wintour’un model kızı Ben Shaffer saks mavisi
elbisesiyle, Amerikalı tanınmış model Arizona Muse ise dantel detaylı
elbisesiyle Erdem’e ne kadar aşık olduklarını gösteriyorlardı. New York sokaklarında Erdem’in 2012
İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’ndan ipek vual çiçekli Aenusha elbisesiyle göz
kamaştıran bir diğer isim de model Linda Evangelista’yda.
Anna Wintour'un model kızı Ben Shaffer, ünlü modacının saks mavisi üzerine çiçekli elbisesini seçmiş.
Model Linda Evangelista, New York sokaklarında Erdem'in son koleksiyonundan minik çiçekli bir elbiseyle tüm dikkatleri üzerine topluyor.
Amerikalı ünlü model Arizona Muse, dantel detaylı Erdem elbisesiyle harika görünüyor.
Bu kadar ince zevke sahip kadının Erdem’i sevmesi boşuna
değil. Erdem, işine aşık ve şöhreti de asla umursamıyor. Bunu kendisi söylüyor.
Daha önce Erdem ile yaptığım ve Hürriyet LOOK’ta yayınlanan röportajda ünlü
tasarımcı bunu açıkça itiraf etmişti. Peki başka neler mi söyledi? Erdem’i daha
yakından tanımak isteyenlere işte o röportaj?
“Şöhret umurumda değil”
Adını verdiği markasının geçmişi aslında çok eski değil,
sadece altı yıl öncesine dayanıyor. Ancak onun farklı olduğunu keşfetmesi,
kadınların da bunu anlaması çok uzun sürmemiş. Türk bir baba ile İngiliz bir
annenin oğlu olarak dünyaya gelen Erdem Moralıoğlu, bir yanıyla Kanadalı, diğer
yanıyla Türk, bir tarafıyla İngiliz… Üç ülkenin de onun için ayrı bir önemi
var. Erdem, bugün Hollywood aktristlerinin, first lady’lerin, kraliyet
ailesinin tercih ettiği ilk isimler arasında.
Modanın romantik prensi ile gerçekleştirdiğimiz röportajda şöhretle ilgilenmediğini,
güçlü, kendinden emin ve güzel kadınları giydirmeyi sevdiğini öğrendik.
Tasarım yapmaya başladığınız ilk günden bugüne değin
hazırladığınız koleksiyonlarda sizi siz yapan asıl nokta nedir?
Modern ama el yapımı parçalar tasarlama fikrini seviyorum;
el yapımı dantel ya da nakış gibi. Özellikle modern ve eskiyi bir arada kazara
buluşturan kombinasyonlara bayılıyorum.
Koleksiyonunuza son dokunuşu ne ile koyarsınız?
Tasarımlarımın gerçek kadınlar üzerinde hayat bulmasını
seviyorum.
Erdem kadını çiçekli de giyse, kelebekli de hep hüzünlü
görünüyor, neden?
Drama fikrinden hoşlanıyorum.
Erkek çocukları için “anne”, hayatlarında önemli bir
“idol”. Özellikle kadın modası ve yaratıcılık söz konusu olduğunda erkek
modacılar ilhamı genelde annelerinden ya da en yakınındaki kadınlardan
alıyorlar. Sizin hayalinizdeki Erdem kadını, anneniz mi?
Bir ilham perim yok. Annem modaya olan merakımı desteklerdi
fakat tıpkı annem gibi güçlü, bağımsız ve feminen Erdem kadını için tasarım
yapıyorum.
Gözlerinizi yumduğunuzda annenizi ve babanızı hangi
fotoğraf karesi olarak hatırlıyorsunuz. Neredeler, üzerlerinde neler var, ne
renk vs.
Onları mutfakta bize yemek yaparken hatırlıyorum.
-Yanlarında staj yaptığınız Diane Von Furstenberg ve
Vivienne Westwood’dan hiç etkilenmemeyi nasıl başardınız? Çünkü sizin fırfırlı,
dantelli, ipekli, satenli tarzınız Furstenberg kadar minimal, Westwood kadar
çılgın ve fütiristik tasarımlardan çok uzak?
Her tasarımcı kendi stiline sahiptir; her ikisinden de çok
şey öğrendim fakat daima kendime özgü bir tarzım vardı.
-Sizin tasarımlarınız kadınların gözünde arzu nesnesi, ya
sizin gözünüzde?
Kıyafet, onu giyenin bir uzantısıdır. Tasarımlarım kendi
ritmine göre hareket eden güçlü, bağımsız kadını temsil ediyor.
Bir yanınız Türk, bir yanınız İngiliz, bir tarafınızla da
Kanadalısınız. Biz Türkler basında bahsederken sizden Türk asıllı, İngilizler
de İngiliz olarak yazıyor. Kanada’da yetişip büyüdüğünüz için de Kanada sizinle
gurur duyuyor. Peki siz kendinizi nereye ait hissediyorsunuz?
Her birinin benim için ayrı bir yeri vardır. Türkiye benim
kökenim, Kanada çocukluğum, Londra ise tasarımcı olduğum yer ve evim.
Türkiye’yi ne kadar ve nasıl tanıyorsunuz? Örneğin babanız
size Türkiye’yi nasıl anlatırdı ya da anlatır mıydı?
Türkiye’nin kültürü çok renkli. Çocukluk dönemlerimde
İstanbul ve Türkiye’nin doğusundaki akrabalarımıza yaptığımız ziyaretler
olurdu. Çok özel hissederdim. Türkiye’ye uzun zamandır gelmiyorum fakat tabii
ki ailem orada yaşadığı için bağlarım kopmadı.
Moda dünyası, eleştirmenler size pek çok tanımlamalar
yakıştırıyor. Örneğin “Londra’nın Christian Lacroix’ı” gibi… Bu hoşunuza
gidiyor mu?
Tanımlamalarla ilgilenmiyorum. Fakat Christian Lacroix ile
karşılaştırılmak tabii ki harika bir iltifat.
Tasarımlarınızla ödüller de aldınız. Kazanmak istediğiniz,
gönlünüzden geçen asıl ödül nedir?
İşiniz için saygı görmek harika. Şu an olduğum yerden gayet
memnunum.
Kadın tasarımcı mı, erkek tasarımcı mı kadınların dilinden
daha iyi anlıyor?
Bu çok zor bir soru. Tasarımcıya ve kadına bağlı.
Dünyanın pek çok yerinde birçok tasarımcı var. Hepsinin de
hedefi tabii ki dünyaca ünlü bir tasarımcı olmak. Siz, 7 yaşında ilk
tasarımınızı yaptığınızda bu düşleri kurar mıydınız?
Asla ünlü olmayı önemsemiyordum. Önemli olan her zaman
kıyafetlerdi. Moda tasarımcılığı bildiğim tek şey.
Bugün dünyaca ünlü, hakkından övgüyle bahsedilen bir
tasarımcı olarak şöhreti, hangi tasarıma benzetirsiniz?
Gerçekten şöhretle ilgilenmiyorum.
Sizin elbiselerinizi Hollywood’un ışıltılı yıldızları da
giyiyor, siyaset gibi ciddi bir arenanın dünyaca ünlü kimliği de. Bir tarafta
ışıltılı bir dünya, diğer yanda sert kuralların olduğu politika gibi bir
alandaki kadınlar tasarımlarınızda hangi noktada buluşuyor ki sizi seçiyorlar?
Bu kadınların tümünde Erdem kadınlarının özellikleri
görülüyor; güçlü, güzel ve kendinden emin.
Ödüllü bir modacısınız evet, yetenekli ve yaratıcısınız
buna da evet. Ama ünlü olmak hele de dünyaca ünlü olmak ayrı bir durum. Keira
Knightley, Gwyneth Paltrow ya da Michelle Obama, dünyanın gözünün üzerinde
olduğu ünlü kadın isimler sizin tasarımlarınızı giymeseydi yine de bu kadar
ünlü bir tasarımcı olacağınızı düşünür müydünüz? Bu ünlü isimlerin sizin
şöhretinizde ne kadar payı olduğunu düşünüyorsunuz?
Bu kişilerin kıyafetlerini seçmeleri gururumu okşuyor. Çünkü
hepsi çok güzel kadınlar.
Bir tasarımcı-modacı olarak kırmızı halının olmazsa olmaz
moda kuralları sizce nedir? Ayrıca siyasetçi bir kadın ya da first lady sizce
nasıl giyinmeli?
Kendinden emin olan herkesin giyinmesi gerektiği gibi.
Siz kadınları giydiriyorsunuz ama sizi kim giydiriyor?
Günlük ve özel günler için nerelerden alışveriş eder, kimlerden giyinirsiniz?
En çok ziyaret ettiğiniz mağazalar hangileri? Kendinize en çok ne satın
alırsınız?
Yves-Saint Laurent’i beğeniyorum. Ayrıca gözlerim çok bozuk
olduğu için daima Cutler and Gross gözlüklerimi takarım.
Dekorasyona ilginiz var mı? Evinizin ya da yaşadığınız
mekanın, çalışma ortamınızın dekorasyonu nasıl? İçinizi rahatlatan, huzur veren
objeler neler?
Birçok şey biriktiriyorum ama özellikle kitaplara tapıyorum.
Onlar beni rahat ve mutlu hissettiriyor.
-Vintage, street fashion, fast fashion ile ilgili ne
düşünüyorsunuz?
Hiç bir şey düşünmüyorum.
Sizce giyinmek mi zor, soyunmak mı?
Kimin için giyindiğiniz ve kimin için soyunduğunuza bağlı.
15 Mayıs 2012 Salı
BEĞENDİM
İnsanları, hayvan haklarını ve gezegenimizi korumanın yanı sıra yerel adil ticareti de destekleyen marka bize de dünyaya iyilik yapma fırsatı sunuyor. 36. Yıla özel “Beauty with Heart” adında tamamen yeni bir motto ile hareket ediyor. Yeni mottoyla birlikte İngiliz model ve oyuncu Lily Cole tarafından da temsil ediliyor.
Yeni mottosu ile birçok yeni ürünü beğeniye sunan Body Shop “Pulse” olarak adlandırdığı yeni konseptiyle tüketicilerine daha keyifli bir mağaza deneyimi yaşatıyor. Bu konsept ilk olarak İstinyePark’ta hizmete girdi. Hemen ardından Bağdat Caddesi… Devamı da gelecek.
Mağazadaki yeni güzellik yağları çok beğendim. Vücudunuza, saçınıza ve yüzünüze kullanabiliyorsunuz. Cildiniz yumuşacık, ışıltılı olurken mis gibi de kokuyorsunuz. Coconut, Shea, Cocoa Butter, Chocomania, Moringa, Olive, Strawberry, Mango, Sweet Lemon, Pink Grapefruit ve Satsuma… Hangisi hoşunuza giderse. Benim favorim Satsuma oldu.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)











.jpg)





