Antienflamatuar
çoğunlukla doktorlardan duyduğumuz, ilaç prospektüslerinde okuduğumuz bir
kelime. Bir alanda daha duymaya hazır olun; beslenme... Antienflamatuar
beslenme ABD’de çığ gibi yayılıyor. Anne Hathaway, Gwyneth Paltrow, Kate Hudson
gibi hem güzel hem de zayıf olan Hollywood yıldızlarının yeni sırları bu. Çünkü
onlar hem güzel hem zayıf olmanın yanı sıra yaşam sürelerini de uzatmak
istiyorlar. Evet kaliteli yaşamak, güzel olmak, ışıldayan bir cilde, dümdüz bir
göbeğe, dökülmeyen saçlara, kırılmayan tırnaklara sahip olmak istiyorsanız New York Institute of Integrative Nutrition mezunu, Türkiye’nin
ilk Bütüncül Beslenme Uzmanı Dr. Ebru Aydın ve Diyetisyen Burcu Aydın’a kulak
verin. Merak edilenleri sordum.
Nedir antienflamatuar beslenme?
Günümüzde var
olan çoğu hastalığın kökeninde kronik enflamasyon yatar. Enflamasyon, normalde
vücudun travma (elinizin kesilmesindeki kızarıklık) veya dış etkenlere (solunum
yolu enfeksiyonunda bademciklerinizdeki şişlik) verdiği kısa süreli ve sınırlı cevaptır.
Hastalık nedeni olan ise anormal, sürekli, sinsi ve düşük şiddetli
enflamasyondur. Bu sinsi enflamasyon şeker hastalığı, kalp hastalığı, artrit, depresyon,
migren, alzheimer ve kanserin oluşmasına neden olur. Bu hastalıkları yaratan
enflamasyona yediklerimiz, hayat tarzı seçimlerimiz ve strese cevabımız zemin
hazırlar. Yani yediğimiz yiyecekler ve hareketsiz bir hayat enflamasyonu
arttırıp hastalığa gidişimizi ve yaşlanmamızı hızlandırır. Oysa
enflamasyon karşıtı antienflamatuar
yiyeceklerle beslenerek bu gidişatı tersine döndürebilirsiniz.
Bu beslenme şekliyle neler düzelebilir?
Kökeninde
enflamasyonun yer aldığı bütün kronik hastalıklar... Ayrıca sadece hastalık
olarak bakmamak gerek. İdeal kilonuza yine bu beslenme şekliyle ulaşıyorsunuz,
gençliğinizi de geri kazanıyorsunuz.
Kimler uyguluyor bütüncül beslenme şeklini?
Hollywood
yıldızları Amerika’daki Sağlık Hareketi’nin en ciddi uygulayıcıları. Artık genç
gözükmek ve fit olmak yeterli gelmiyor insanlara. Uzun ömürlü olmanın da
yollarını arıyorlar. Antienflamatuar beslenme, bu isteğe cevap verebilecek ve doktorlar tarafından desteklenen bir beslenme şekli olduğundan
uygulayıcıları her gün artıyor. Anne Hathaway, Kate Hudson ve Gwyneth
Paltrow, ünlü uygulayıcıları arasında yer alıyor.
Bütüncül beslenmeye geçen kişide hangi sürede ne tür
değişimler gözlenir?
Beslenmesinden enflamasyon
yapan yüksek şekerli ve yüksek yağlı yiyecekleri çıkaran kişiler, aynı yaş
grubundaki bireylerden %70 daha genç gözüken cilde sahiplerdir. Yeni cilt
hücrelerinin oluşum süresi yaklaşık 1 aydır. Beslenme değişikliğinizin
cildinizdeki etkisini 1. ayın sonunda görmeye başlarsınız.
Tam anlamıyla değişim ne kadar sürüyor?
6 ay.
Sonra?
Kandaki
enflamasyon belirteçlerinin seviyeleri azalıyor, kolestrol seviyesi normale
dönüyor, insülin şeker oranı normale dönüyor. Özellikle göbek bölgesinden
belirgin olmakla birlikte, total bir kilo kaybı oluyor. Ciltte ise enflamasyonun
azalmasına bağlı olarak daha esnek, daha nemli ve genç görünümlü sağlıklı bir
cilde kavuşuluyor.
Mümkün olduğunca genç görünmek için işe hangi yiyecekleri
tüketmekle başlamalıyız?
İlk olarak
yüksek kaliteli proteinleri içeren ve az yağlı yiyecekler tüketilmelisiniz. Karbonhidrat
seçimleri ise tam tahıllar, sebze ve meyveler ile baklagillerden oluşmalı. Antienflamatuar
beslenmede özellikle vurguladığımız; sağlıklı Omega-3 yağ kaynakları olan
somon, ceviz, keten tohumu ve koyu yeşil sebzeler beslenmenizin temelini
oluşturmalı.
Güzel bir cilde sahip olmak için neleri yemeli?
Günümüzün
beslenmesini oluşturan ve cildi hızla yaşlandıran yüksek glisemik indeksli
besinler yerine antioksidan düzeyi yüksek yiyecekleri öneriyoruz. Ciltteki
enflamasyonla savaşan bu antioksidanlar: çilek, ahududu, yaban mersini, hindi
eti, yumurta, zeytin yağı, kakao ve yeşil çayda bol miktarda bulunuyor. Cildinizin
genç kalmasını sağlayacak bilinen en önemli besin Omega-3 yağ asitleridir. Haftada 3 gün Omega-3 yağ
içeriği yüksek olan somon, sardalye gibi balıkları tüketmeniz; eğer balık
sevmiyorsanız her gün düzenli olarak kaliteli bir Omega-3 takviye kullanmanız
bir kadın olarak cildinize yapacağınız en iyi yatırımdır.
Yaşa göre değişiklik gösteriyor mu?
İlerleyen yaş ile
beraber metabolizma yavaşlar ve kolaylıkla kilo alınır. Özellikle kadınlarda
menopoza bağlı hormonal değişikliklerle bu süreç hızlanır. 40’lı yaşlardan
sonra yağ tüketimini %25’in altında tutmak ve mümkün olduğunca az doymuş yağ
kullanmayı öneriyoruz. Bu yaşlarda ayrıca yaşlanmaya karşı bir sigorta olarak
daha fazla antioksidan içeren yiyecek tüketimi ve bazen takviye kullanımını
öneriyoruz.
Stres azaltıcı ya da sakinleştirici besinler var mı güzelliğe
de iyi gelen?
Strese karşı
yapabileceğiniz 2 önemli beslenme taktiği var:
1-Stres hormonu
yapımını azaltan yiyecekleri arttırmak.
2-Mutluluk veren
seratonin yapımını arttıran yiyecekleri tüketmek. Örneğin; muz, çilek,
kuşkonmaz gibi.
Antienflamatuar beslenmede başarının püf noktaları neler?
*Glisemik İndeksi
yüksek yiyeceklerden kaçının.(Beyaz ekmek, şeker gibi...)
*Yapay
tatlandırıcıları asla kullanmayın.
*Margarini
hayatınızdan çıkarın.
*Zeytin yağı
kullanın, saf organik soğuk pres zeytin yağını tercih edin.
*Her gün yeşil çay
için.
*En az 7 saat uyuyun.
Uyku azlığı açlık hissi veren grelin hormonunu arttırır.
*Haftada 2 kez balık
yiyin. Balık sevmiyorsanız kaliteli bir Omega-3 takviyesi kullanın.
*Hayatınıza düzenli
egzersizi ilave edin. Yeni çalışmalar ağırlık egzersizlerinin kilo vermede, kardiyo
egzersizlerinden daha başarılı olduğunu gösteriyor.(Pilates, yoga vb)
*Yemeklerinizi
antienflamatuar etkisi yüksek bir baharat olan zerdeçalı ekleyin.
*Stresle başa
çıkmanıza yardımcı olacak alternatif yöntemler öğrenin.
Hangi yağı, ne kadar tüketmeliyiz?
Yağ vücut için
gerekli ancak kalorisi yüksek bir besindir. Önemli olan sağlıklı doymamış
yağları gerekli miktarda almaktır. Sağlıklı yağlar içeren somon sardalye, keten
tohumu, ceviz, zeytinyağı, avokado tüketmelisiniz.
Bu, dışarıdan gençleştirici kremler sürmeyeceğiz anlamına mı
geliyor?
Cildi yaşlandıran
faktörlerden biride UV güneş ışınları. Yediklerimiz ile cilt hücrelerini içten
beslerken, UV ışınlar gibi dış etkenlerden koruyucu güneş kremleri ile dışarıdan korumalıyız.
Bu beslenme şeklinde gıdaları tüketme saati önemli
mi?
Çoğu besin için değişen
öneriler vardır. Örneğin kuruyemişler ana öğünden yarım saat önce yendiğinde tokluk
hissi veren kolesistokinin salgısı ile öğünde daha az yemenizi sağlar. Bu
yüzden yemekten yarım saat önce yemelisiniz.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder